They found out about his color-blindness when he couldn't match socks properly.
Mary insanları eşleştirmekte çok iyidir. - Mary is very good at matching people. Tom bir ateşi kibritsiz olarak nasıl başlatacağını bilen tek kişiydi. - Tom was the only one who knew how to start a fire without matches. Final maçındaki tek gol Andrés Iniesta tarafından atıldı. match olmak
Stonebet Hoşgeldin Bonusu
O bana bir kravat verdi, zevkimle tamamen eşleşiyordu. Karşılaşmayı penaltılarda kaybetmen daima hayal kırıklığına match olmak uğratıyor. In this comedy, a matchmaker has a matchless daughter.
Mobil Odeme Bahis Sitesi
Bu futbol maçı enerji dolu ve görkemli yarışmadır. - This soccer match is match olmak full of energetic and splendid competition. Kafeye girdiğim gibi televizyonda güreş karşılaşması izleyen iki genç erkek gördüm.
Seni yarışta Yoshida'ya karşı eşleştirmeyi düşünüyorum. - I'm thinking of matching you against Yoshida in the match olmak race. Seni yarışta Yoshida'ya karşı eşleştirmeyi düşünüyorum. - I'm thinking of matching you against Yoshida in the race.
İngilizce, dünyada en yaygın dil olarak kabul ediliyor. Kanepedeki minderler koltuklardakilerle eşleşmiyor. - The match olmak cushions on the sofa don't match those on the armchairs. Mary mini etekle uyumlu pembe bir bluz giyiyordu. - Mary was wearing a pink blouse with matching miniskirt.
Peaky Blinders 1 Sezon Indir
Tom ve Mary benzer gömlekler satın aldılar. - Tom and Mary bought matching shirts. He made it to matchpoint three times and still lost, but you can't come much closer than that. Seni yarışta Yoshida'ya karşı eşleştirmeyi düşünüyorum.
Tom çoraplarının uymadığını fark etmedi. - Tom didn't realize his socks didn't match. Mary insanları eşleştirmekte çok iyidir. - Mary is very good at matching people.
She became very good at mixing and matching skirts, blouses, and accessories to extend her fashion budget. 20 dilde online match olmak sözlük. 20 milyondan fazla sözcük ve anlamı üç farklı aksanda dinleme seçeneği.
Imajbet Güncel
It started raining on their picnic and they had to move the whole shooting match inside.
Tom ve Mary'nin eşleşen dövmeleri var. - Tom and Mary got matching tattoos. Şaşırtıcı darbe maçı bitirdi. - The astonishing blow finished the match. John yüzme yarışmasında sınıfını temsil etti. - John represented his class match olmak in the swimming match.
“Match Olmak” Ne Demek?
He is a hatch, match and despatch Catholic. He knew he had met match olmak his match. Polis bu tanıma uyan bir kamyon buldu. - The police found a truck matching that description. Dan'ın hikaye versiyonu kanıtla eşleşmedi. - Dan's version of the story didn't match the evidence. Mary insanları eşleştirmekte çok iyidir. - Mary is very good at matching people.
Vodafone Şanslı Numara
Tom ve Mary'nin eşleşen dövmeleri var. - Tom and match olmak Mary got matching tattoos.
Match